23 Ağustos 2009 Pazar

beni en saf seven erkek sendin heralde...

eski bir arkadaşımla konuştum bugün, mehmet... iki yıl geçmiş hiç farketmemişim...
askerdeymiş şimdi, eskişehir'de...

beni sevdiğini söylemişti bir keresinde... yanlış yaptın demiştim... bir kaç gün hiç konuşmamıştık... sonra o bozmuştu sessizliğimizi, benimle arkadaş kalabilir misin demiştim, olur demişti gülümseyerek...
yine de eskisi gibi olamamıştık... değer vermiştim ona, üzülmesin diye yavaşça uzaklaşmayı seçtim heralde...
arada sırada olmadık zamanlarda arardı, hiçbir şey olmamış gibi konuşurdum, arkadaşça...
beni en saf duygularla seven erkeğin o olduğunu düşünmüşümdür hep... temiz, içindekini dışa vuran bir çocuktu... oyunlarla kirletmeyecek kadar gerçek sevmişti beni...

işte bugün onunla konuştum... çok sevindi beni gördüğüne, gözleri parıldıyordu, gülme isteğini engelleyemiyordu...
zaten bana attığı mesajda "ösledim" yazıyordu... onun için bu kelimeyi yazmanın ne kadar zor olduğunu düşündüm okuyunca ilk, sonra ne de olsa asker alışmıştır bu kelimeyi kullanmaya diyerek kendimi avuttum...
hiç arayıp sormamamdan sitem etti bir süre... biraz eskilerden bahsettik... beni izin günlerinden birinde görmüş ama selam vermeye cesaret edememiş, gelseydin sevinirdim dedim... onu kırmamaya çalıştım, şu an asker olmasından kaylanaklanan garip bir şevkat duygusunun etkisi altındaydım...
arada onu hatırlayacağıma dair sözler verdikten sonra bitirdik konuşmayı...

sonra askerdeyken beni mi düşünüyor acaba diye düşündüm... madem bi sevgilin var bana niye ümit verdin demesini istemem... ama onunla konuşmazsamda değer verdiğim birini kaybederdim...
zaten uzun zamandır konuşmuyormuşsunuz dersiniz belki... ama benim arkadaşlık anlayışım böyle, aramasamda beni aradıklarında yanında olmak isterim sevdiğim insanların ve beni sevdiğini hissettiğim insanların...

eski blog arşivlerimi karıştırım... mehmet hakkında yazdığım yazıları buldum... eskiden daha bi içten yazıyormuşum...
...

20.09.07 22:16

en çok, arkadaş olmak istediğim erkekler sevgilim olmak istediğinde canım yanıyor galiba...
....

28.09.07

napıyorum ben... kafamda kask var, bariyerlere çarpmışım... biri yardım ediyor, geri çekiyor arabamı, "geniş al" diyor... gaza basıyorum, uzaklaşıyorum... yine çarpıyorum bariyerlere aynı yere... yine, yine, yine...
(...)
bu sefer kafamda kask yok... rüzgardan gözlerimi zor açıyorum, saçlarım bozulmuş hızdan... gölgeme çarpıyor gözüm, saçlarım uzun olsa daha güzel görünürdü diye geçiriyorum içimden... bir elimle önümdekinin montunun kenarından hafifçe tutmuşum, diğeriyle alt taraftaki demirleri tutuyorum sıkı sıkı... boş, karanlık caddelerden, ışıklı caddelere geliyorum... kırmızı ışık el sallıyor tüm tehlikesiyle... dar karanlık sokaklara giriyorum... "dur!" diyorum... mahallenin en dedikoducu kadının evinin önünde duruyor... kadına selam veriyorum, motordan inerken...eve geliyorum... annem ayağa kaldırmış ortalığı yarım saat geciktim diye... eksik doğrular söylüyorum ona... demirlere tutunduğum kolum ağrıyor...
....

09.10.07 / salı / 00:55

iyiki benden daha cesaretlisin... yoksa günlerdir kafamda sana söylemek için tasarladığım cümleleri hiç söyleyemeyecektim... gittikçe daha geç oluyordu...en az benim kadar sende düşünmüşsün, belliydi... bu kaçış senin de canını sıkmış olmalı...hep ters bi' cevap vermenden korktum oysa sen tam istediğim gibi yaklaştın bana... ama haksız değildim korkmakta... hiç yüzüme bakmıyordum, benim olduğum yere gelmiyordun, benle beraber bulunmak zorunda olduğun durumlarda ben yokmuşum gibi davranıyordun... sonunda bende senin gibi yapmaya başlamıştım...öyle ki ismimi senin sesinden duyunca şaşırdım...

"yeniden yüzüme bakıp gülümseyebilmen güzel..."

1 yorum:

ozgurruya dedi ki...

Bir insanı sevmekse söz konusu olan karşılıklı aşk olmasa bile çok iyi dost kalınabiliniyor olmalı. TAbi bunu pratiğe dökmek çok zor ve her iki tarafın da dengeyi iyi ayarlaması lazım.